Sosyal Medya Kanunu ‘na Genel Bir Bakış
Geçtiğimiz günlerde “Sosyal Medya Kanunu” olarak bilinen bir düzenlemede gündemde kendine yer edindi. 31.07.2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan ve orijinal adı 7253 İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun (Kanun metnine ulaşmak için buraya tıklayınız) olan kanun kısmen de olsa yürürlüğe girmiştir.
Sosyal Medya Kanunu ‘nda Göze Çarpan Konular Neler?
Yapılan değişiklikler elbette temel olarak sosyal medya platformlarını hedeflemektedir. Buna karşın başka düzenlemeler de öngörülmektedir. Metinde göze çarpan noktaları özetlemek gerekirse;
- – “Sosyal ağ sağlayıcı” kavramı kanuna dahil olmuş olup esasen yer sağlayıcı tanımına girmekte olan ilgili sosyal medya platformları için ayrıca bazı hükümler eklenmesinin yolu açılmıştır. Buna göre sosyal ağ sağlayıcı, “sosyal etkileşim amacıyla kullanıcıların internet ortamında metin, görüntü, ses, konum gibi içerikleri oluşturmalarına, görüntülemelerine veya paylaşmalarına imkân sağlayan gerçek veya tüzel kişileri” ifade eder.
- – Yer sağlayıcılık bildiriminde bulunmayan şirketler için halihazırda öngörülmüş olan idari yaptırım 10 bin – 100 bin TL aralığından 100 bin – 1 milyon TL aralığına çekilmiştir.
- – Kişilik haklarının ihlaline dayalı erişimin engellenmesi uygulamasına ek olarak “içerik çıkarılması” önlemi de ilgili içerik ve yer sağlayıcılarının yükümlülüklerine eklenmiştir.
- – Sosyal ağ sağlayıcılara ek bir madde ile yeni hükümlülükler getirilmiş olup bu kapsamda, “Türkiye’den günlük erişimi bir milyondan fazla olan yurt dışı kaynaklı sosyal ağ sağlayıcı”lar;
- 1. Türkiye’de kanunun gereklerinin yerine getirildiğini temini ile görevli olan bir temsilci atamakla yükümlü olup bu yükümlülüğe uymayanlar için 10 milyon TL’den başlayıp, para cezasının 30 milyon TL’ye kadar artmasını ve bu platformlarda Türk şirketlerin tarafından reklam verilmesinin yasaklanmasını da barındıran ve internet trafiği bant genişliğinin yüzde 90 oranında azaltılmasına kadar uzayan birtakım idari yaptırımlar öngörülmüştür.
- 2. İçerik çıkarılması ve/veya erişim engellenmesi taleplerini 48 saat içerisinde yanıtlamakla ve olumsuz cevaplarını da gerekçeli vermekle yükümlüdür.
- 3. Türkiye’deki kullanıcılarının verilerini de Türkiye’ye getirmekle yükümlüdür.
Düzenleme kapsamında sosyal medya platformları nelere dikkat etmeli?
Sosyal Medya Kanunu ile getirilen yenilikler incelendiğinde, çoğu yer sağlayıcılık bildiriminde (Yer sağlayıcılar listesine erişmek için buraya tıklayınız.) bulunmamış olan söz konusu sosyal ağlar üzerinde yeterince yaptırım gücü uygulanamamış olması göz önüne alınarak uygulamada önemli sonuçları olacak ciddi önlemlerin öngörüldüğü açıktır. Bu kapsamda özellikle Türkiye’de bir temsilci atama ve Türkiye’de bulunan kullanıcıların verilerinin Türkiye’ye getirilmesi söz konusu platformlar için ekonomik olarak ciddi kararlar niteliğindedir.
Ayrıca, Türkiye’de bulunan kullanıcıların verilerinin Türkiye’ye getirilmesinin pratikte nasıl uygulanacağı da yine bu platformların yanıtlaması gereken zorlu bir sorudur. Bilindiği üzere söz konusu ağların kullandıkları sunucu ve depolama sistemleri, verimliliği artırabilmek ve sürekliliği sağlayabilmek adına barındırdıkları verilerin çoğu zaman kişisel verilerin korunması mevzuatı anlamında uluslararası aktarıma tabi tutulduğu mekanizmalar içermektedir. Dolayısıyla teknik altyapı bakımından da “verileri Türkiye’ye getirmek” için söz konusu şirketlerden bir çözüm bulunması beklenmiş olmaktadır.
Öte yandan, düzenleme bu hükümlere uyum tarihi olarak da en geç 01/10/2020’yi işaret etmiştir. Bu durum göz önüne alındığında Türkiye’de faaliyetlerine mevzuata uygun şekilde devam etmek isteyen sosyal medya devlerinin bir an önce harekete geçmesi de gerekmektedir.
Diğer yer sağlayıcılar için ne gibi değişiklikler söz konusu?
Düzenleme ile sosyal medya sağlayıcıları dahil tüm yer sağlayıcılar, önceden var olan yükümlülüklerinin yanında artık sulh ceza hakimince verilecek olan içeriğin çıkarılması kararlarını da uygulamak durumunda olacaklar. Kişisel Verileri Koruma Kurumu tarafından da geçtiğimiz günlerde gündeme getirilen (KVK Kurumunun ilgili açıklamasını okumak için buraya tıklayınız) “unutulma hakkı” kavramını hatırlatan bu uygulama halihazırda uygulanan erişimin engellenmesi kararlarının VPN vb. çözümlerle aşılması ihtimalini de bertaraf edebilecek. Bu noktada, benzerlik kurulmakta olan Almanya’daki ilgili kanunun aksine basın ve yayın kuruluşları için bir istisna öngörülmemiş olması dolayısıyla da önceden erişim engellemesi uygulanmış olan tüm haber içeriklerinin tamamen kaldırılması gerekliliği söz konusu olabilecek.
Sonuç
Sosyal Medya Kanunu ile getirilen yenilikler öncelikle sosyal medya şirketlerine yönelik olmakla birlikte tüm yer sağlayıcılarının da yeni düzende dikkat etmesi gereken hükümler belirlemektedir. Kanun koyucunun yaptığı tercihler incelendiğinde sonuç olarak;
- İnternet üzerinde yer sağlayıcı olarak nitelendirilebilecek kurumların faaliyetleri üzerindeki kontrolünün sınırlarını genişletmeyi ve
- Özellikle sosyal medya devleri ile yaşamakta olduğu iletişim sorununu yaptırımları sertleştirerek ve somutlaştırarak aşmaya çalıştığı söylenebilir.
Teknoloji Medya ve Telekomünikasyon Hukuku başta olmak üzere teknoloji ve hukukun kesiştiği diğer tüm alanlarda danışmanlık almak için İletişim sayfamızı kullanabilirsiniz.